Göz Bilgi Portalı

Bebeklerde Göz Sulanması / Doğuştan Gözyaşı Kanal Tıkanıklıkları

Bebeklerde göz sulanması ender olmayarak karşılaşılan bir sorundur, tek ya da iki gözde olabilir. Bebeklerde göz sulanması ek sık olarak gözyaşı boşaltım kanallarının doğuştan tıkalı kalmış olması ile ilgilidir.
Normalde gözyaşı bezlerinden sürekli salgılanan gözyaşı, göz yüzeyinde ince bir film (tabaka) oluşturarak gözü sürekli ıslak tutar, yıkar, temizler ve bu şekilde gözün bütünlük ve saydamlığını korur ve sonrasında da göz yaşı kanalları vasıtasıyla buruna boşaltılır. 
Normalde alt ve üst göz kapakları kenarlarında 'punktum' adı verilen iki küçük delikle başlayan gözyaşı boşaltıcı kanal sisteminin buruna açıldığı uca yakın olarak ince bir membran kısmı (buna Hasner kapakcığı denilir) en son olarak ve doğumla birlikte açılır. Ancak ender olmayarak bazı yenidoğan bebeklerde (% 4-20) kanalın alt ucundaki bu ince membran açılmamış olarak kalabilir.  
Bu bebeklerin gözü ya da gözlerinin sulanması, gözyaşının tam salgılanmaya başladığı 3 haftalıktan sonra daha belirginleşir ve bu bebeklerin gözlerinin sanki ağlıyormuş gibi sürekli sulu sulu olduğu gözlenir. Zaman içinde gelişen ikincil enfeksiyonlar sulanmanın yapışkan ve mükopürülan bir karaktere dönmesine yol açar. Sürekli çapaklı, yapışık ve sulanan gözlerle klinik olarak tanı koymak çok zor değildir. Bu olguların büyük çoğunluğunda, yaşamın ilk aylarında, söz konusu ince membranın kendiliğinden açılması ile buruna normal drenaj (boşalma) başlar ve sulanma geçer. Bu dönemde aile tarafından gözyaşı kese bölgesine yapılacak masaj hem biriken sekresyonun boşaltılmasını, temizlenmesini  sağlar, hem de mekanik basınç etkisi ile membranın açılmasını kolaylaştırabilir ve çabuklaştırabilir. 
Tıkanıklık döneminde gözler çapaklı bırakılmamalı, bu yapışkan koyu sekresyon sürekli temizlenmeli (salin ya da en iyisi kaynatılmış soğutulmuş su ile yıkama) gerektiğinde ikincil enfeksiyonlar için dönem dönem uygun antibiyotikli damlalar kullanılmalıdır. 
Daha önce belirtildiği gibi bu bebeklerde kanalın kendiliğinden (spontan) açılma ihtimali çok yüksek oranda olduğundan genellikle  en az bir yaşına kadar beklenir. Eğer sorun bir yaşından sonra da hala devam ediyorsa, genel anestezi altında invaziv girişimler (sondalama ve gerekirse entübasyon) planlanabilir.  Her ne kadar bir yaşından önce de (5-6 aylık bebeklere)  anestezisiz olarak sondalama işleminin yapılması önerilebiliyorsa da dokuların henüz çok gelişmediği küçücük bebeklerde yapılacak girişim kanallarda iatrojenik yaralanma ve kalıcı tıkanıklık oluşturma riski taşıdığından bu görüş çok genel kabul görmemektedir.
Bir yaşından sonra genel anestezi altında yapılacak probing (sondalama) işlemi ve gerekirse ek olarak yapılan silikon tüp yerleştirilmesi işlemlerinin başarı oranları oldukça yüksektir. 
Yenidoğanlarda göz sulanması ender ama  bazan çok ciddi olabilen başka nedenlerden de kaynaklanabilir. 
Doğumdan sonraki ilk günlerde ortaya çıkan kanlanma ile birlikte göz sulanma ve iltihaplanması doğum yollarından bulaşan bir enfeksiyon (gonokok, klamidya) veya doğum sırasında kullanılan povidon gibi ajanların (gümüş nitrat artık terkedildi) kimyasal irritasyonuna bağlı olabilir. Uygun anbiyotikli damla ve pomatlarla hem profilaksi (korunma), hem de tedavisi yapılır. Sistemik antibiyotik gerekebilir.
Yine ender ancak ciddi bir klinik koşul olan doğuştan glokomlu (göz tansiyonu) çocuklarda gözlerin büyümesine (buftalmus) göz sulanması da eşlik edebilir. Başlangıçta 'kocaman, güzel gözlü' bebek olarak nitelendirilebilen bu bebeklerde ışıktan rahatsızlık ile birlikte oluşan göz sulanması doğuştan göz tansiyonu olasılığını akla getirmelidir. 
Göz yüzeyindeki herhangi bir yabancı cisim sulanma ve kanlanmanın nedeni olabilr.
Ayrıca, yine çok sık olmayan değişik göz yüzeyi hastalıkları ışıktan rahatsız olma ve göz sulanmasına neden olabilirler. Yapılacak basit bir klinik muayene, sulanmanın nedeninin genellikle çok zorlanılmadan belirlenmesini sağlayacaktır. 
Sonuç olarak bebeklerde göz sulanmasının  nedeni gecikmeden belirlenmeli, uygun tedavi ve izlem sürdürülmelidir.